İrtibatı Koparmayalım!
burnu sürtülmek deyimi
(1) daha önce beğenmediği bir işi, bir durumu, bir süre sıkıntı çektikten sonra, kabul edecek duruma gelmek, kibrinden vazgeçmek, örnek: Burnu sürtülünce anladı dünyayı. (2) taşkın davranışlarının cezasını çekerek, güçlüklerle, başarısızlıklarla karşılaşarak artık ılımlı bir yol tutmak. örnek: Bizim oğlanın burnu sürtüldü, işine sarılır artık.
- çorba gibi
- haddini bildirmek
- bilet kesmek
- diz çökmek
- haram yemek
- ağır kayıp
- gönül gezdirmek
- ateş kesmek
- ağız ağıza vermek
- derin derin
- bir kafada
- gavura kızıp oruç bozmak
- büyümüş de küçülmüş
- uzun hikâye
- ağız kavafı
- kendine yedirememek
- elle tutulacak tarafı kalmamak
- parsayı başkası toplamak
- eli işe yatmak
- resmiyete dökmek
- dokuz öksüzle bir mağaraya mı kapandı
- boyunu görmek
- borç saymak
- cılk çıkmak
- baskın çıkmak
- okkanın altına girmek
- aman dedirmek
- burnu yere düşse almaz
- boktan
- fikir yormak
- tut kelin perçeminden
- buyruğuna girmek
- şimdiden tezi yok
Son Sorgulanan Deyimler
Deyim
Anlamı
(1) daha önce beğenmediği bir işi, bir durumu, bir süre sıkıntı çektikten sonra, kabul edecek duruma gelmek, kibrinden vazgeçmek, örnek: Burnu sürtülünce anladı dünyayı. (2) taşkın davranışlarının cezasını çekerek, güçlüklerle, başarısızlıklarla karşılaşarak artık ılımlı bir yol tutmak. örnek: Bizim oğlanın burnu sürtüldü, işine sarılır artık.
?Konuşmam arasında hoşunuza gitmeyecek, kaba olabilecek, ağza alınması doğru olmayan sözler kullanacağım ancak bunların sizinle ilgisi yoktur? anlamında kullanılır.
Bağırıp çağırmak, önemli bir nedeni olmadığı hâlde feryat etmek.?Elinden şekeri alınınca yaygarayı bastı.?
İnanılması güç, yüksekten atarak söylenen abartmalı, uydurma söz.
Örnek : Avcılar için palavra sıkmak ile kurşun sıkmak, hemen hemen aynı sayıda yaptıkları şeylerdir.
(1) birdenbire öfkelenmek. (2) birden kaygıya kapılmak, telaşlanmak. (3) (iş) ilerlemek, hızı artmak, hızlanmak.
(birini) kendisine karşı geleni yenerek buyruğuna uyacak duruma getirmek, onun boyun eğmesini sağlamak, ona baş eğdirmek, örnek: Bey, çevresindeki küçük beyleri dize getirip beyliğini genişletmişti.
çocuklarm oyunlarma karışmayı, onlarla oynamayı, çocukları başına toplayıp çocuksu işler yapmayı seven yaşlı adam.
(1) (yemek için) içinde gerekli nesnesi az, suyu bol olan, çok sulu. (2) (yüzmek vb. için) bol su içinde çırpınma, çalkalanma sesi çıkararak, örnek: Çamurda cambul cumbul yürüyorduk.. .
bir söz, bir davranış bir kimsenin onuruna dokunmak, gücüne gitmek, çok dokunmak. örnek: Bu söz onun ağırına gitti.
bildiğinden şaşmamak, kimseyi dinlemeyerek kendi bildiğini yapmak, örnek: Böyle dikine gitmek sana yakışmıyor.
Yayın Ağımız
Bu listede yer alan sitelerimiz günlük hayatınızda gerek eğitim, gerek iş, gerek eğlence ve gerekse alışveriş konusunda yardımcı olmak için uzman ekipler tarafından hazırlanmaktadır.Eğitim Sitelerimiz
Eğlence Sitelerimiz
Rehber Sitelerimiz
Diğer Sitelerimiz
Tüm Hakları Saklıdır © 2008 - 2024
Sitemizin SEO çalışması Seo Uzmanı Zeze tarafından yapılmıştır.anlaminedir.com bir nerededir.com sitesidir.